Araç kazaları ve düşmeler omurga travmalarının büyük bir kısmını oluşturur. Bu kazalar bir yada birkaç omurun kırılmasına, ezilmesine neden olabilir. Boyun, sırt veya belde olabilir. Travma sonrasında ani başlayan boyun, bel veya sırt ağrısı tipiktir. Bazen kemik erimesi bulunan hastalarda belirgin bir travma hikayesi olmamasına karşın kırıklar görülebilmektedir.
Düşme trafik kazası gibi travmaya bağlı omurga kırıklarında hasta ve doktor genellikle acil serviste karşılaşır. Hastalarda lezyonun yerine göre boyun, bel veya sırt ağrısı olabilir. Omurga kırığı omuriliği yada omurilikten çıkan sinirlerde hasar yaptıysa hastada değişik şekillerde felçler görülebilir. Hasta kollarını ya da bacaklarını hareket ettiremeyebilir. Bu güçsüzlüğe his kaybı da eklenebilir. İdrar ve dışkılama kontrolü bozulabilir. Osteoporotik kırıklar gibi kronik gelişen kırıklarda sadece ağrı bulgusu olabilir.
Hastanın şikayeti, hastalığın hikayesi ve muayene tanı açısından çok önemlidir. Bunun dışında tanı için bazı tetkikler de yapılması gerekir.
Hastanın şikayeti, hikayesi ve muayenesinden sonra omurganın radyolojik incelemesi yapılır. Bu görüntüler ile kemik ve ligaman yapılarının ne durumda olduğu ve omurilik yaralanması hakkında bilgi edinilerek kırığın sınıflandırılmasıyapılır. Bu şekilde tanı konduktan sonra hastanın nasıl bir tedaviye gereksinimi olduğuna karar verilir.
Hastanın cerrahi gerektirmeyen omurga kırığı varsa, kırığın şekli ve yerine göre değişen sürelerde yatak istirahati uygulanabilir. Yatak istirahatine genellikle korse kullanımı de eklenir. Burada amaç travmaya maruz kalmış omurganın hareketini azaltarak hem iyileşmesini hızlandırmak, hem de ağrının az olmasını sağlamaktır. Ağrı kesici ilaçlar kullanılabilir. Varsa yara bakımı ve Fizik tedavi hekimi kontrolünde egzersizler yapılabilir. Tıbbi tedavinin yeterli olamayacağı durumlarda cerrahi tedavi denenir.
Boynun en üst kısmından kuyruk sokumuna kadar omurganın herhangi bir yerinde kırık olabilir. Bu kırık kayma ile birlikte olabilir, ya da sadece çökme kırığı meydana gelmiş olabilir. Omurilik kanalda kırılan kemikler tarafından ezilmiş olabilir. Omur gövdesi travma sonrasında ciddi oranda hasar görmüş olabileceği gibi omurların arka kısımları da kırılmış olabilir. Omurganın ve omuriliğin içinde bulunduğu durum detayları ile değerlendirilerek cerrahi tedavinin şekline ve zamanına karar verilir. Bu karar verilirken hastanın genel durumu, önceki hastalıkları ve kaza anında yaralanan diğer organları da önemle değerlendirilir.
Cerrahide amaç, omurganın eski fonksiyonunu geri kazanmasını sağlamaktır. Birincil hedef bası altında bulunan omurilik ve sinir köklerinin rahatlatılmasıdır. Bunun için omuriliğe basan kemik parçalar çıkarılır. Parçalanmış omurga gövdeleri metal kafesler yada destekleyici kemik yapılarla değiştirilir. Omurganın dizilimini sağlamak, yük taşıma özelliğini geri kazandırmak için buna ek olarak, omurların titanyum vidalar ve çubuk sistemleriyle sabitleştirilmesi gerekebilir. Kemik destek ve kaynamayı arttırmak için vücuttan alınan yada dışarıdan hazırlanmış greftler kullanılabilir.