Oldukça sık rastlanan dar kanal hastalığı, omurlar arasında bulunan disklerin, omurga eklemlerinin ve bağların yapısının zamanla bozulmasıyla meydana gelir. Yaşlandıkça diskler sertleşir, kemikler ve eklemler gittikçe kalınlaşır ve genişler. Omurilik kanalı diskler ve faset eklemlerinin büyümesiyle daralır. Bacaklarımızın hareketini ve hissetmesini sağlayan omurilik ve sinir köklerinin bulunduğu bu kanal daralarak sinir yapılarını ezmesi ile bulgular ortaya çıkar. Bu durum belde dar kanal (lomber stenoz) olarak adlandırılır.
Halk arasında bel kireçlenmesi olarak da bilinen bu hastalıkta özellikle yürüme ile birlikte şikayetler başlar. Bacak ve ayaklarda başlayan uyuşmalar, karıncalanmalar ve ağrı şikayetleri ile hastaların yolda dinlenmek zorunda bırakması ise dar kanal hastalığının en önemli belirtileri arasında bulunuyor. Özellikle yaşı ilerlemiş, kilo sorunu olan kadınlarda daha fazla rastlanan dar kanal hastalığı eğer tedavi edilmezse hastalarda yürüme güçlüğü, felç gibi hasarlara yol açabilir.
Dar kanal hastalığı boyun, bel ve sırtta olmak üzere omurganın üç farklı yerinde görülebilir ve omurganın yaşlanması sonucu meydana gelir. Genellikle ileri yaşlarda görülür ve özellikle kilo fazlası olan kadınlarda sık rastlanır. Belde görülen hastalığın belirtilerinin genelde bel fıtığı ile karıştırılabilir. Bacak ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma ve yanma hissi, ağrı ve güçsüzlük şikayetleri olan hastaların doktora başvurmaları gerekir.
Bel ağrısı genellikle başlangıçtaki şikayettir. Uzun yıllardır süren bel ağrısına genellikle son zamanlarda ortaya çıkan bacak ağrıları eklenir. Bel ve bacak ağrıları sıklıkla yürümekle başlar ve artar. Bu ağrılara bacaklarda uyuşmalar, kramplar, hissizlik ve güçsüzlük eklenir. Bulgular genellikle uzun zaman ayakta durmak yada yürüme sonrasında artar.
Bulgular zaman içinde azalıp artarak dalgalanabilir, ama zaman içinde gittikçe kötüye gider. Bu kötüleşme çok uzun yıllar içinde olabileceği gibi aylar içinde hızla da olabilir. Bel ve bacaklardaki rahatsızlık nedeni ile yürüme mesafesi gittikçe kısalır. Ağrıyı geçirmek için hasta durmak zorunda kalır. İdrar ve gaita kaçırma nadiren görülür. Lomber dar kanal her zaman bulgu vermeyebilir. Bazı hastaların bellerinde ciddi darlık olmasına karşın şikayetleri olmaz. Bazen de çok ciddi bulgular ile ortaya çıkabilir.
Dar omurga kanalı rahatsızlığının, sessiz bir şekilde ilerleyerek ileri yaşlarda kendini gösterir. Hastalarda bulgulara göre cerrahi ya da cerrahi olmayan tedaviler uygulanır. Bu aşamayı şu şekilde özetleyebiliriz, hasta şikayetleri sonrasında doktora başvurur, muayene olur ve daha sonra radyolojik tetkikler yaptırılır. Eğer MRG, tomografi ve röntgen sonuçları da klinik bulguları destekliyorsa hastaya dar kanal teşhisi konur. Hastalığın geldiği aşamaya göre koruyucu tedavi ya da operasyona karar verilir. Aslında dar kanal hastalarının az bir kısmının ameliyata ihtiyacı vardır.
Eğer hastada günlük yaşam kalitesini düşürecek belirtiler yoksa, ağrı, sızı, uyuşma gibi şikayetler yoksa ve hasta uzun mesafe yürüyebiliyorsa, bu hastalara ameliyat önerilmez. Bu durumda tıbbi tedavi uygulanır. Kas gevşeticiler, ağrı kesiciler ve antienflamatuar ilaçlar kullanılabilir. Fizik tedavi bel kaslarının güçlenmesini, belin hareket kapasitesinin arttırılmasını ve bu yolla şikayetlerin azalmasını hedeflemektedir. Omurgaya yapılacak enjeksiyonlar yararlı olabilir. Cerrahi olmayan tedavi yöntemleri spinal kanalın daralmasını tek başına düzeltemez ancak ağrı kontrolü sağlayabilir.
Gelişen teknolojiyle birlikte dar kanal operasyonlarında farklı teknikler uygulanabilir. Cerrahi tedavinin amacı kanalın kemik yapısının açılmasını, omurilik ve sinirler için gerekli boşluğun teminini içermektedir. Bu yönteme lomber dekompresyon cerrahisi ya da laminektomi denmektedir. Klasik cerrahide genelde omurganın arka kısmı çıkarılarak rahatlatılır. Ancak bazı durumlarda omurganın kaymasını önlemek için vidalar da kullanılabilir.
Son yıllarda dikkat çeken bir yöntem olan Mikrocerrahi ile yapılan ameliyatlarda omurga genellikle küçük bir açıklıktan rahatlatılır. Mikrocerrahi yönteminde küçük bir cilt kesisi ile, tek taraftan içeriye girilerek omurga kanalı genişletilerek sinirler rahatlatılır. Bu yöntemle ameliyat edilen hastalar iyileşme sürecini genellikle daha rahat atlatır. Ancak bu yöntem her dar kanal hastasına uygulanamaz. Bunun için doktorun hastalığın durumuna göre karar vermesi gerekir.