Araknoid kistler, beyin ve omuriliği çevreleyen membranlardan (zarlar) araknoid membranın yaprakları arasında oluşan sıvı dolu keselerdir. Beynin dıştan içe doğru Dura mater, araknoid ve pia mater isimli zarları vardır. Araknoid kistler akarnoidde olmakla birlikte, genellikle içeriye doğru genişlemektedir. En sık yerleşim yeri beynin temporal lobu yakınıdır. Üçüncü ventrikül, suprasellar bölge, beyincik ve beyin sapı bölgerelinde de görülebilir. Asıl oluşum sebebi bilinmemektedir. Araknoid kist nadiren travmaya, tümöre, enfeksiyona yada beyin cerrahisine bağlı gelişebilir.
Birçok olguda araknoid kist doğuştan vardır ancak hayat boyu belirti vermeyebilir. Semptomlar kistin büyüklüğüne ve yerleştiği beyin bölgesine göre çok çeşitlilik gösterebilir. Semptomlar genellikle çocuklukta başlar.
En sık görülen semptom, nonspesifik başağrısı, kusma, bulantı, sersemlik hissidir. Bunlar pek çok zaman hidrosefaliye bağlı kafa içi basıncı artışına bağlıdır. Bazen çocuklarda kafatası kemiklerinin anormal olarak genişlemesine neden olabilir. Bunlardan başka epileptik (sara) nöbetler, halsizlik görme kusurları ve işitme kusurları ortaya çıkabilir. Hareket bozuklukları ve gelişme gerilikleri görülebilir. Vücudun bir yarısında güçsüzlük (felç) nedeni olabilir. Beynin hormon salgılayan kısımlarına bası etkisi ile hormonal düzensizlik, gelişme geriliği ve seksüel bozukluklar yaratabilir.
Araknoid kistler, omurgada ve omurilikte yerleşirse (spinal araknoid kist) kollarda, ellerde, bacaklarda duyu kaybına (hissizlik) ve güç kaybına (felçler) neden olabilirler. Skolyoza, sırt bel ağrısına ve spastisiteye neden olabilir.
Birçok kişide herhangi bir semptoma neden olmaz. Semptomlu olgularda başağrısı, nöbet görülebilir. Tanı çekilen manyetik rezonans (MR) görüntüleme yada bilgisayarlı tomografi (BT) ile konur. Bazen kafa içindeki beyin omurilik sıvısı (BOS) dolaşım yollarını tıkayıp beyinde fazla BOS birikmesine (hidrosefali) neden olabilir.
Birçok araknoid kist, MR ve BT görüntülerinde rastlantısal olarak bulunur ve genellikle takiplerde büyümez. Birçok kişide herhangi bir semptoma neden olmadığı için de pek çok zaman takip edilirler. Semptomlar ortaya çıktığında kistin büyüklüğü, yerleştiği beyin bölgesi, oluşturduğu patolojiye göre tekrar değerlendirilir.
Cerrahi tedavide açık kraniotomi ve fenestrasyon ile ventriküloperitoneal şant operasyonları düşünülür. Açık kraniotomi ve fenestrasyonda kafa kemikleri açılarak kiste ulaşılır. Kist duvarında birçok açıklık oluşturulur. Böylece kist içeriğindeki beyin omurilik sıvısı (BOS) subaraknoid aralığa boşalıp, normal beyin çevresinde dolaşan BOS gibi emilebilir.
Omurilik etrafındaki kistler genellikle tamamen çıkartılır. Bu sayede semptomların pekçoğu düzelir. Kistin tamamının çıkartılamadığı durumlarda kist subaraknoid mesafe ile ağızlaştırılır, yada kist içeriği şant ile drene edilir.